Zor Zamanda Konuşmak

Haber Utrecht Köşe yazarlarından Sadullah Çelik’in bu kez köşe yazısı bölümünde  ”Zor Zamanda Konuşmak” başlıklı şiirini siz değerli okurların beğenisine sunuyoruz.

Zor Zamanda Konuşmak

Uzun bir zaman
Kalbim ritmini yitirir diye
Susmayı denedim
Etkisinde kaldım
Kulaklarımda çınlayan sesin
Sabahın en kaliteli anlarında
Esiri oldum
Ciğerlerime saplanan nefesin.
*
Sıcak bir bakışın
Titreyen yalnızlığını
Endişeyle karışık
Damarlarımdaki akışın
Son resmini çektirdim
Gecenin katran yüklü
Kervanlarında.
*
Kapılar kapanır
Lambalar söner
Dört duvar arasında
Huzurla ya da iteklemeyle
Başlar bir hayat
Sofraya oturunca insan
Mutluluk lokmaları mı çiğner,
Yoksa zehirden yudum mu içer?
Bilinmez
Bilinen sadece suretimizdeki
Kalın çizgiler.
*
Cama vurunca yağmur taneleri
Uzaklardan gelir toprak kokusu
Çarşıya inen yokuşu
Kaba bir toz ve arkadan yok oluşu
Unutmuşum alnımdaki teri
Gözlerde yanar, kor olur
Aşkın dokusu
Biz daha neleri kaybettik
Hatırla.
*
İçtiğimiz su
Gördüğümüz rüya
Arzular ya da
Tutunduğumuz hülyalar
Bilmemki;
Hollanda’yı ne kadar taşır?
Toprağına tohum gibi saçtığımız
Emekler
Bizim dediklerimize
Ne kadar bulaşır?
*
Şu gördüğün hisar
Savaşlardan sağlam çıkmış kale
Tarih kokan bedesten
Sokağın ortasındaki yaşlı çınar
Ve gölgesinde
Ayakkabı boyayan çocuklar
Yılların yorgunluğunu yutmuş
Parke taşlar
Gidip de dönmeyenler için
Gözlerden akan yaşlar
Bilir misin şimdiye kadar
Kaç bin tane ruh pır pır etti bu kafesten?
*
Sensizliği yazamam
Buna gücüm yetmez
Tuzu beynime vuran
Bir deniz var benim içimde
Gemileri sahile varamamış
Büyük dalgalarla savaşan
Bir hüzün var dudaklarımda
Ellerimi titreten
Ayağıma dolaşan
Ne olur göster bana Rabbim!
Tek kişi de kalsam
Nasıl savaşılır?

Sadullah Çelik

Related Posts

s c

Bir yanıt yazın

Send this to a friend