İki arkadaş gece eğlenmek için bir mekana gidiyor. Bu mekanda başka kişilerle tartışmaya girdikleri için mekandan dışarı atılıyorlar. Bu iki arkadaşlardan biri, dışarı atıldıktan sonra evine gidiyor. Yani olay yerini terkediyor. Diğer arkadaş ise dışarda tartıştığı kişilerden biriyle kavga ediyor. Kavga esnasında mağdurun ceketini alıp olay yerinden uzaklaşıyor. Bu sanık daha önceden eve giden arakadaşının evine gidiyor.
Beraberinde getirdiği ceketi bu arkadaşına veriyor. O da bu ceketi giyiyor ve resmini çekiyor. Çektiği resmi ise Instagram hesabından paylaşıyor. Mahkeme, sanığın, ceketin çalıntı olduğunu bildiği halde kabul ettiğini ve resmini çekip Instagram’da paylaştığını tespit ediyor.
Mağdur polise suç duyurusunda bulunuyor ve Instagramdan aldığı görüntüyü sunuyor. Foto’da çalınan ceketini tanıyor. Savcılık, Instagram hesabından sanığın kim olduğunu belirliyor ve ceza davası açıyor. Mahkeme bu eylemin ceza’ya tabi olduğunu kararlaştırıyor. Çünkü, çalıntı bir mali alıp, kabul etmek mahkeme tarafından hırsızlık yapmayı teşvik etme olarak nitelendiriliyor. Böyle bir durumda çalıntı bir nesneyi alan kişi ise hırsızlığa zemin hazırlamış kabul ediliyor. Neticede bu davadaki sanık bu çerçevede değerlendirilmeye alınıyor ve 41 gün hapis cezasına çarptırılıyor.
Birkaç buna benzer kararları paylaşmıştık değerli takipçilerimiz. Alınması ders ise: sosyal medyada paylışılanların kamu alanına girdiğinden dolayı, hem devlet kurumları (polis ve savcılık) delil olarak kullanma hakkı doğuyor hem sivil davalarda kullanılması için hazır bulunuyor. Ne paylaştığınıza dikkatli olun!
Rotterdam Mahkemesi, 22 Nisan 2016
E. (Erdal) Kaya LL.B. | Türk Hukuk Bürosu Hollanda
This Post Has One Comment
Comments are closed.