DENK Partisi “Hollanda Hepimizin” Kampanyası Başlattı

Hollanda’nın Rotterdam kentinde bulunan genel merkezlerinde 15 Mart genel seçimlerinde milletvekili adayları, gençlik kolları, kadın kollarından oluşan yapılanmaları ile bir araya gelen DENK Partisi kurmayları “Hollanda Hepimizin” diyerek düğmeye bastı.

Önümüz haftadan itibaren sokaklara ineceklerini söyleyen DENK Partisi Lideri Tunahan Kuzu ve DENK Partisi başkanı Selçuk Öztürk, izleyecekleri yol başta olmak üzere çeşitli konularda basına bilgi verdiler. Sorulan soruları cevaplayan Kuzu ve Öztürk, yaptıkları araştırmalara göre Hollanda Türk toplumunun yüzde 70’inin sandığa gideceğine inandıklarını söylediler.

15 Mart tarihinin sadece Hollanda’da değil, Avrupa siyasi tarihinden bir dönüm noktası olacağını söyleyen Kuzu bu yarışta kendilerine inanan, parti programlarını okuyup beğenen herkesten destek beklediklerini vurguladılar.

Neden DENK Partisi’ne oy versinler?

Yukarıdaki sorunun cevabını veren Kuzu, “ Biz iki yıldır söylenmeyenleri söylüyor, yapılmayanları yapıyoruz. Bu durum bir çok insanın yüreğine su serpti. Hollanda hepimizin. Wilders camiler kapatılsın, Kur’an yasaklasın; Başbakan, ya normal davran ya defol git diyebiliyor. Öte yandan Başbakan yardımcısı ısmarlama bir araştırma yaptırarak Müslüman gençlerin yüzde 87’sini IŞID sempatizanı olarak gösterebiliyor. Bunlara karşı bir söylem geliştiren, cevap veren partinin adıdır DENK.

Yıllardır uyum uyum deniliyor. Hollanda’da uyum sorunu yoktur. Hollanda’da kabullenme sorunu vardır. Bugün işyerlerinin yüzde 30’u yabancı kökenli stajyer istemiyor. Okumak, tamamen zengin çocuklarına mahsus bir hale geldi. Dar gelirli ailelerin çocuklarının yüksek tahsil yapmaları neredeyse imkansız hale geldi. İlk nesil insanlar yememiş içmemiş Türkiye’de bir daire almış, siz kalkıyorsunuz onun mal varlığını araştırıyorsunuz.

Bugün Hollanda’da Sağlık Sigortası Primleri, katkı payları, ilaç ücretlerinin yüksekliğinden dolayı yüzde 12’lik bir kesim doktora, hastaneye gitmiyor. Sağlık sisteminde çarpıklık var” dedi.

Hollandalılar size oy verir mi?

“Evet Partimiz de Hollandalı, Türk, Faslı, Sürinameli, Antilyan olmak üzere Hollanda’da yaşayan tüm renkleri yansıtan bir parti. Parti programımızı okuduğunuz da göreceksiniz. Bizim işimiz, sadece ırkçılıkla, ayrımcılıkla, yabancı düşmanlığı ile uğraşmak değil, sağlık sektöründen eğitime, güvenlikten refah’a kadar herkesin hem fikir olacağı konular ve çözümleri var. Eğer 15 Marttan sonra kurulacak hükümetin ortağı ya da dışarıdan destekleyecek bir parti olursak ilk şartımız, aylık sağlık sigorta primlerini düşürmek olacak, diyen Tunahan Kuzu bunun için kaynak olduğunu, ilk etapta aylık ortalama 150 avro civarında olan sağlık sigorta katkı payının 50 avroya düşürüleceğini, daha sonra tamamen kaldırılması için parti olarak hazırlıklarının tamam olduğunu söyledi.

” Bu yüzden bile, eğer bunu anlatmaya zaman bulduğumuzda Hollandalı seçmenin, yani hastaneye doktora gitmekten korkan yüzde 12 Hollandalı seçmen bizi tercih edecektir. Fazla söze gerek yok, sağlık sektöründe sadece israfı önlemek bile halkın sırtından aylık 100 avroluk yükü almaya yeter” diyerek sadece yabancı kökenlilerin değil, Hollandalıların yüzde 12’sin oylarını alacaklarını vurguladı.

Hollanda’da yaşayan Türkler sandıklara küsmüş

Her ne kadar Hollanda’da yaşayan ve seçme hakkına sahip Türk kökenlilerin yüzde 70’inin sandığa gideceğini söyleseniz de, öte yandan gerekler öyle değil. Katılım yüzde 38- 40’larda. Bunun nedeni nedir ve 15 Martta yüzde 70, hatta daha fazla olacağını neye dayanarak söylüyorsunuz,sorumuza Selçuk Öztürk cevap verdi.

“Hollanda’da seçme hakkı verildiği yıllara yani 80’li, 90’lı yıllara bakarsak bizim insanlarımız yüzde 85 gibi bir oranda gidip oylarını kullandıkları görülür. Fakat zamanla sandıklara küsmüşler. Çünkü benim oy verdiğim, meclise yolladığım insanlar benim oylarımla benim aleyhimde karar alınması, kanun çıkartılması için çalıyor, düşüncesi oluşmuş.Biz bu düşünceyi yıktık, yıkacağız da. Çünkü DENK Partisinin felsefesi, düşüncesi ve ilkesi: camide, sokakta,meclis dışında ne konuşuyorsak, den diyorsak meclis çatısı altında da aynı şeyleri aynı heyecan ve üslupla söylüyor, gündeme getiriyoruz. Bunu gerek Meclis TV’den gerekse sosyal medyadan herkes izliyor. Bu yüzden sokaklarda, tren istasyonlarında bizi gören herkes inanılmaz sevgi gösterilerinde bulunuyor. Bu durumlarda bizim var olan umudumuzu daha da güçlendiriyor.”

“ Biz siyaseti sevdirdik, bazı kesimler rahatsız oldu, saldırılar başladı”

Sokaklardaki insanlar siyaseti bizimle sevdi, özelikle gençlere sevdirdik diyen Tunahan Kuzu, kendilerine gösterilen ilgi ve sevgi arttıkça, saldırılarında paralel olarak arttığını söylediği konuşmasında, “ Hollanda’da konuşulmayan konular konuşulmaya başlandı. Bir örnek vermem gerekirse Polis teşkilatında ayrımcılık var demek adeta tabu idi. Ama bu artık konuşuluyor. DENK aslında bir çözüm partisidir. DENK, anahtar rolü üstlenmiş bir partidir. Fakat Başta Medya olmak üzere bazı kesimler bizi korku partisiymişiz gibi gösteriyor. Bu yüzden başta bir kısım Hollanda Medyası sistematik olarak üstümüze geliyor, bizi toplumun gözünden düşürmeye, itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar başarılı olamadıklarını görünce iyice sinirlenip daha da hırçınlaşmaları bu yüzden.

İlk ciddi saldırı 9. Ayda oldu. Yaptırılan ciddi bir araştırmaya sonuçlarına göre DENK Partisi 4 milletvekili çıkaracağı görülmesi ile top yekün bir saldırı başladı. Bu saldırıların dozu gerek dışı haberler yaparak devam etti ve ediyor. Geçtiğimiz günlerde yalan yanlış yaptığı haberler yüzünden bir medya organını mahkemeye verdik. Hollanda’da bir siyasi partinin bir gazeteyi mahkemeye vermesi görülmüş bir şey değil, Hollanda tarihinde bir ilk. Siyasi partileri güçlü medya organları yönlendiriyor. Siyasi Partilerde bir medya korkusu var. Fakat bizde bu korkunun olmaması, onları çileden çıkartırken siyaseti takip eden vatandaşların duygularına tercüman oluyoruz. Fakat saldırılar durmaycak, biliyoruz. Bizi bizden olan insanlarla STK’larla vurmak istiyorlar. Şöyleki, bazı STK’ları sübvansiyon vererek dolaylı olarak aleyhimizde çalışmalarını, bazı kişilerin aleyhimizde yazmalarını konuşmalarını sağlıyorlar. Bunları biliyoruz ve herkese karşı verilecek cevabımız var.

PvdA köprünün taşeronu

Diğer partilerde de Türk asıllı adaylar olduğu, bunların kendilerini etkileyip etkilemeyeceği sorulması üzerine Tunahan Kuzu, “ Bir köprü yapmak için köprünün toplam dört ayağı olur. Bu taraftaki ayaklar sağlam zemine oturmuş, diğer taraftaki ayaklar taşeron firmaya verilmiş. Diyalog, köprüleri kurmak, yıkamak lazım ama PvdA bu örnekte köprü ayağını yapan taşeron” dedi.

PVV’i bile destekleriz ama

Son Haberin, 15 Mart 2017’de beklediğiniz kadar milletvekili ( 3-5) ile meclise girmeniz halinde, kurulacak bir hükümette küçük ortak olmayı, yada dışarıdan destek vermeyi düşündünüz mü, sizden böyle bir destek istenirse şatlarınız olur mu sorusuna Kuzu, “ Hollanda’daki tüm partiler şu an itibarı ile PVV’e görüş,düşünce ve söylem olarak yaklaşıyor.

CDA öreneğin kendi ilkelerine parti tüzüğüne sadık kalsa sıkıntı olmaz. PVV ‘yi bile destekleriz yalnız bir şartla: PVV Lideri çıkacak ve hem kendi adına hem de Partisi olduğu PVV adına özür diler ve ‘ Hollanda’da Müslümanların olması, camiler Hollanda için bir zenginliktir, der saygı duyarsa, Az önce anlattığım sigorta katkı payının düşürülmesi, Eğitimde eşitlik, ayrımcılıkla mücadele konularında bizim şartlarımız yerine getirmeyi kabul ederse PVV’yi bile destekleriz” dedi.

Temel Hak ve Hürriyetlerin bir kesim için farklı, diğer kesim için farklı olamayacağını, Hollanda’da yaşayan herkesin eşit şartlarda olduğunu belirten Kuzu, önümüzdeki günlerde 400-500 gönüllü ile sokaklara çıkacaklarını, Perşembe günü meclisin de tatile girmesi ile birlikte 15 Mart tarihine kadar Hollanda’da gitmedik yer, çalmadık kapı bırakmayacaklarını söylediği toplantıyız “ Hesap verme dönemi bitti” diye noktaladı.

Kaynak: SonhaberEU

Related Posts

Send this to a friend