THB: Mal Varlığı Araştırması Yapılamaz

hukukTürk Hukukçular Birliği Başkanı Ejder Köse, yönetim kurulu üyeleri avukatlar Ali Durmuş ve Rasim Küçükünal, düzenlenen basin toplantısinda ‘Türklerin Mal Varlığı araştırılması’ konusunda önemli açıklamalarda bulundular.

Türk Hukukçular Birliği (THB) tarafından Papendrecht’te düzenlenen toplantıda, Hollanda’daki belediyelerin sosyal ödeneklilere yönelik Türkiye’de sürdürdükleri mal varlığı araştırması konusunda bilgiler verildi, vatandaşlara yönelik uyarılar yapıldı.

HUKUKA AYKIRI
Hedeflerinin daha bilinçli, özgüvenli, güçlü ve etkin bir Türk toplumunun oluşmasına katkı sağlamak olduğunu belirten Hollanda Türk Hukukçular Birliği Başkanı Ejder Köse, 1990’lı yılların ikinci yarısından bu yana devam eden mal varlığı araştırmalarının genellikle hukuka aykırı bir şekilde yürütüldüğünü, bu nedenle vatandaşları hakları konusunda bilgilendirmek istediklerini söyledi.

KANUNSUZLUĞU VE YOLSUZLUĞU SAVUNMUYORUZ
Vatandaşların Hollandalı yetkililer tarafından T.C. kimlik numaralarını vermeye zorlandıklarını anlatan Başkan Ejder Köse, sosyal ödeneği düzenleyen İş ve Gelir Yasası’na aykırı bir şekilde ödenek alınmasını savunmadıklarının ve teşvik etmediklerinin altını çizerek, “Kanunsuzluğu ve yolsuzluğu savunmuyoruz. THB olarak haksız ve hukuk dışı uygulamalara karşı daima harekete geçip toplumumuzu bilgilendirmeyi görev biliyoruz. Hukuksuzluğun durdurulması için her iki devlette de mücadele başlatıyoruz” ifadesinde bulundu.

KÖKEN VE YAŞ AYRIMCILIĞI YAPILIYOR
HTB üyelerinin de katıldığı toplantıda avukat Ali Durmuş konunun Türkiye ayağı, avukat Rasim Küçükünal da Hollanda ayağı ile ilgili bilgiler aktardı. Küçükünal, birçok belediyenin mal varlığı konusunda özel projeler başlattığını, bunlarda kişinin farklı etnik kökenden ve 50 yaş üstü olması ile yılda 30 gün izin hakkını kullanması gibi ayrımcılık içeren kriterlerden hareket edildiğini kaydetti. Sosyal ödenek alanların mal varlıklarını beyan etmek zorunda olduklarının altını çizen Rasim Küçükünal, belediyelerin “genel risk profili” üzerinden hareket ederek kanunları ihlal ettiklerine dikkati çekti. Küçükünal, kökene ya da yaşa dayalı ayrımcılığın Hollanda Anayasası’nın 1’inci maddesine aykırı olduğunu anımsattı.

Mal varlığı araştırması uyarısı,

ŞÜPHE YETERLİ DEĞİL
Avukat Rasim Küçükünal, Yüksek İdare Mahkemesi’nin sosyal ödeneklilere yönelik ev ziyaretleri ile ilgili davada, bu ziyaretler için somut bir neden olması gerektiği yönünde karar verdiğine de dikkati çekerek, Türk vatandaşlarına yönelik mal varlığı araştırması projelerinde ise bir “genel risk profilinden” hareket edildiğini belirtti. Küçükünal, Hollanda’nın olası bir yolsuzluk olayında Türkiye’ye başvurusunu Uluslararası Yolsuzluk Dairesi (IBF) üzerinden yapmak zorunda olduğunu ve bunda somut bir delil olmadan şüphe üzerine hareket edilemeyeceğini anlattı.

İNSAN HAKLARI KONSEYİNE BAŞVURMAYI DÜŞÜNÜYORUZ
Küçükünal, belediye memurları tarafından sorguya çekilen vatandaşlarımızın araştırmanın neden yapıldığını ve memurun yetkilerini sormaları gerektiğini belirterek, “Türk Hukukçular Birliği olarak, insan haklarının korunması, ayrımcılıkla mücadele ve eşit muamele konularında çalışmalar yapan Utrecht’teki İnsan Hakları Konseyi’ne başvurmayı düşünüyoruz. Belediyelerin ve IBF’lerin kanunları ihlal ederek yapmış oldukları araştırmaları yargı yoluyla engellememiz gerekiyor” dedi.

TC KİMLİK NUMARANIZI KİMSEYE VERMEYİN
Konunun Türkiye ayağı ile ilgili bilgiler aktaran avukat Ali Durmuş, T.C. kimlik numarası ile Türkiye’de kolaylıkla araştırma yapılabildiğine dikkati çekerek, bu numaranın kimseye verilmemesi gerektiğini vurguladı. Durmuş, Hollanda’nın “genel risk profilinden” hareket ederek, Türkiye’deki Çalışma Ataşeliği memurlarına veya onların Türkiye’de görevlendirdiği hukuk bürolarına kişiler hakkında araştırma yaptırdığını ve bu araştırmaların genellikle kişinin T.C. numarası üzerinden yürütüldüğünü ifade etti.

TCK ve ANAYASAYA AYKIRI
Ali Durmuş, kişisel verilerin kaydedilmesi, verilerin hukuka aykırı olarak verilmesi veya ele geçirilmesinin Türk Ceza Kanunu’nun 135, 136 ve 137’nci maddelerinde suç olarak düzenlendiğine dikkati çekerek, “Hollanda makamları, Türkiye’de görevlendirdikleri kişiler, bürolar ve Çalışma Ataşeliği suç işliyor. Türkiye’de insanların özel hayatları ve kişisel verileri Anayasa ve Türk Ceza Kanunu tarafından korunmaktadır. Hollanda makamları kendi kanunlarına ve uluslararası anlaşmalara aykırı olarak sözde bir soruşturma başlatıp Türk vatandaşlarının Türkiye’deki mal varlığını ve kişisel verilerini araştırıyor. Böyle bir durumda ancak Hollanda Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye’ye resmi bir adli yardım talebi iletilirse ve bu talep kabul edilirse savcılık tarafından araştırma yapılabilir” dedi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUN
Avukat Ali Durmuş, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verilmesi veya ele geçirilmesi suçunu işleyen kamu görevlilerinin, avukat, noter, Tapu Kadastro çalışanları gibi meslek ve sanatın getirdiği imkan ve kolaylığı kullananların 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabildiklerini ifade ederek şunları kaydetti: “Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmalı. Türkiye’de görevlendirilen kişiler genellikle Türk vatandaşıdır ve diplomatik dokunulmazlıkları yoktur. Herhangi şekilde Türkiye’de yapılan bir araştırmadan haberdar olanlara, bu araştırmayı fiilen yapan Hollanda Çalışma Ataşesi memurları, Tapu Kadastro memurları, Hollanda adına araştırma yapan hukuk büroları veya avukatları ve diğer şahıslar aleyhinde derhal T.C. Cumhuriyet Savcılığı nezdinde Anayasa 20. Madde ve TCK 135, 136 ve 137 çerçevesinde suç duyurusunda bulunmalarını öneriyoruz. Ayrıca Anayasanın 90. Maddesi gereği temel hak ve özgürlükler konusunda uluslararası anlaşmalar kanun hükmündedir, dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesi de aynen geçerli olup bu maddenin de ihlali açıkça ortadadır.”

Related Posts

Send this to a friend