Türk ve Hollanda çifte vatandaş olan bayana, kültürel kökeninden dolayı daha az tazminat ödenmesine karar verildi.
20 yaşındaki bir Türk ve Hollanda çifte vatandaş bayan, 10 yıl önce kendisine çarpan bir motordan dolayı beyin sarsıntısı geçirmiş ve hak ettiği miktardan daha az bir tazminat ödenmesine karar verildi. Hakim; ‘böyle bir kültürel kökene bağlı bu bayanın, çocuğu doğduktan sonra zaten 10 yıl boyunca çalışamayacaktır’ şeklinde ayrımcılık içeren garip bir karar verdi.
Bu karardan dolayı, bayana 550.00 Avro yerine şimdi 70.000 Avro ödenecek. Ezra ‘un avukatı Ocak 2014’te bu karara karşı mücadele edecek ve “Bu bir cinsiyet ayrımcılığıdır ve tazminatın yeniden hesaplanmasını istiyoruz” diyecek.
4 yaşındaki bir çocuğun düşünme yeteneği
Bayan Coşkun, 10 yaşındayken kendisine motor çarptı ve 10 ay komada yattı. Şu anda 4 yaşındaki bir çocuğun düşünme yeteneğine sahip. Motor kazası yapan kişinin sigortası Reaal, kaza sorumluluğunu kabul etti. Ödenecek tazminat miktarının hesaplanırken Bayan Coşkun’un, eğer bu kazaya maruz kalmasaydı nasıl bir kariyere sahip olacaktı, sorusu dikkate alındı.
Avukat Arnoud Fuchs’in RTL Nieuws haberinde, “Berber olmak istiyordu” dedi. Daha sonra bayanın temel okuldaki başarısı, anne babası ve kardeşlerinin eğitim düzeyi incelendi. Buraya kadar süreçte herhangi bir sorun olmadığını söylüyor Avukat Fuchs.
Hakim, kültürel kökene taktı
Aslında olay; ‘Bir kişi ne kadar süreyle çalışabilir’ sorusuyla başladı. Sigortaya göre, Bayan Coşkun
26 yaşında çocuğu olabilecekti. Bu durumda 10 yıl çalışamayacak ve sonrasında da part-time olarak çalışabileceğini öne sürdü.
Hakim de, Ezra’nın 10 yıl çalışamayacağına takıldı kaldı ve bunu da kişinin kültürel kökeninden kaynaklandığını savundu.
Randstad Letselschade & Advies Yorumu
Hollanda’da çoğu zaman, Hollandalı uzman ve avukatlar biz yabancıları anlamıyor ve haklarımızı yeterince savunmuyorlar. Özellikle ‘letselschade’ yani kaza sonrası tazminat ve yasal haklar konusunda, daha fazla kendi uzmanlarımıza ihtiyaç vardır.
İnsanlara kendi dil ve kültüründe hizmet vermek demek; onları anlamak, az sözle ne demek istediklerini bilmek ve böylelikle haklarını daha kolay savunmak, insanlara sunulan çok özel bir hizmettir. Bunu da ancak o kültürü iyi tanıyıp, bilmekle mümkün olabilir. Başka bir kurumdan hizmet alırken; sürekli şöyle yap, böyle yap, bunu yaptınız mı, şunu yaptınız mı… gibi uzaktan kumandalı bir iletişim ve işbirliği ile verim almak mümkün değildir. Kazazede zaten mağdurdur, morali yoktur, sıkıntı içindedir. Bütün bu sıkıntılar arasında sakin düşünerek hareket etmesi mümkün değildir.
Kazazede; davasını güvenilir ve uzman bir kuruma vererek sakince beklemek ister. Kendine yardım edecek kurumun davasına iyi bakacağını, istediği zaman rahatlıkla iletişim kurabileceğini, tazminat ve yasal haklarının takip edileceğini, kendisinin herhangi bir endişesi olmayacağını bilmesi mağdur bir insana çok iyi gelecektir. Böyle bir hizmet de ancak kendi dil ve kültüründe hizmet veren uzman bir kurum tarafından yapılabilir. O nedenle kazazedelerin, yardım alacağı kurumu seçmelerinde daha özenli olmasını öneriyoruz.
Randstad Letselschade & Advies
Medya İletişim Servisi
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.