Hollanda’da sosyal ödenekler için en üst mahkeme konumunda bulunan Danıştay (Centrale Raad van Beroep), Türkiye’de ikamet eden hak sahiplerine ödenen Geride Kalanlar Ödeneğinde (ANW) yaptığı %40 oranındaki kesinti nedeniyle açılan davada kararını geçtiğimiz günlerde verdi. Avukatların beklentileri doğrultusunda bu kararla, 22 Ağustos 2013 tarihinde Amsterdam Mahkemesi’nin verdiği karar teyit edilmiştir. Yani Danıştay’ın bu kararı ile dulluk maaşında yapılmış olan bu kesinti uluslararası anlaşmalara aykırı bulunmuş ve böyle bir kesintinin yapılamayacağına karar verilmiştir.
Bu hukuk mücadelesi ile ilgili olarak davanın avukatlarından Av. Nazmi Türkkol şu açıklamalarda bulunmuştur; “Konunun geçmişini hatırlamak açısından bazı bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi Hollanda devleti 2000 yılından beri, yurt dışında ikamet eden hak sahiplerine ödenen çeşitli ödeneklerde tasarruf gerekçesi ile bazı kesintiler yapmak istedi. İlk önce bunu ek ödenekleri (Toeslagenwet) kesmek yoluyla yapmaya çalıştı. Akdaş davası olarak bilinen ve yaklaşık 10 yıl süren bu hukuk mücadelemiz sonucunda, Adalet Divanı bu uygulamayı Ankara Anlaşmasının 3/80 katma protokolüne aykırı bularak, Hollanda Devletinin bu uygulanan kanun değişikliğinin iptal edilmesi gerektiği yönünde karar vermişti. Bu kararla bu ek ödenekler hak sahiplerine ödenmişti. Bu Akdaş davası kazanıldıktan sonra Hollanda devleti ödeneklerde nasıl kesintiye gidilebilir düşüncesiyle yeni bir kanun daha çıkardı. 2012 tarihinde çıkan bu Ülkeler Prensibi kanunu (Wet Woonlandbeginsel) ile ödeneklerin kesilmeyeceğini ancak yaşanılan ülke standartlarına göre dengeleyeceklerini ve bu nedenle bu kanunun da Ankara Anlaşmasının 3/80’nin 6. maddesine aykırı olmadığını savundular. Bilindiği üzere biz bu uygulamanın ülkeler arasında imzalanan anlaşmalara aykırı olduğunu belirterek dava açmıştık ve 22 Ağustos 2013 tarihinde Amsterdam Mahkemesi bizi haklı bulmuştu. Neticesinde Türkiye ve Fas’ta yaşayan hak sahiplerinin ödeneklerinin tekrar ödenmesi gerektiğine karar vermişti. SVB bu kararı kabul etmeyerek yüksek mahkemeye gitmiş ve bir de her zaman yaptığından farklı olarak sadece SVB’nin kendi hukukçuları değil Hollanda devletinin avukatları da duruşmada hazır bulunmuşlardı. Buda bize Hollanda Devletinin bu davaya ne kadar önem verdiğini gösterdi. İşte Danıştay bugün verdiği kararla haklı olduğumuzu bir kere daha onaylamış oldu. 17 Ocak 2014 tarihinde yapılan bu duruşmaya 11 hak sahibini temsilen Av. Nazmi Türkkol, Av. Pınar Çelikkal, Av. Tuğba Harmankaya, Av. Ejder Köse Av. Ali Durmuş ve Av. Lotje de Roy van Zuydewijn olarak hazır bulunduk.”
Bu davaların etkileri konusunda da Av. Nazmi Türkkol şu açıklamalarda bulundu; “Bu karar sadece Hollanda Devletinin yapmak istediği tasarrufları ve planları engellemiş olmadı. Ayrıca Hollanda devleti tarafından “Çocuk parası” ve “Malulen Emeklilik” için de ödeneklerin kesilmesi için de verilen kararlar bizim açtığımız davalar sonucunda etkilenecektir. Öncelikle bugün kazanılan “Geride kalanlar ödeneği davası bizim davası olan 11 hak sahibi içindi. Elimizdeki dosya başvuruları mevcut olan diğer hak sahipleri ve halen Türkiye’de yaşayan toplamda yaklaşık 700 civarında kişi bu karardan olumlu şekilde etkilenecektir. Şöyle bir hesap yaparsak; Her bir hak sahibinin 20 sene daha yaşayacaklarını varsayarak, ayda ortalama 300 Euro fazla ödeme yapılacağından bu kazanımın en az 50 milyon Euro olacağı bir gerçektir. İşte biraz önce bahsettiğim “Çocuk parası” ve “Malulen emeklilik” ödeneklerine yapılan kesintiye karşı açtığımız davalar da sonuçlandığında kazanımın boyutu daha iyi anlaşılacaktır. “Malulen emeklilik” konusunda da benzer savunmayı yapacağımız için sonucun kesinlikle lehimize olacağından eminiz. ” Çocuk parası” konusunda biraz daha farklı bir savunma yaparak benzer sonuçları alacağımıza inanıyorum. Uzun soluklu bu hukuk mücadelesi sırasında desteklerini eksik etmeyen tüm avukat arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.”
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.